Bazen en son anlayan kişi siz olabilirsiniz. Birçok işitme kaybı yavaş yavaş artarak oluşur ve bu büyük bir soruna dönüştüğünde ancak durumu anlayabilirsiniz. İlk olarak çevrenizdeki insanlar fark edecektir. İnsanlardan cümlelerini tekrar etmelerini isteyebilirsiniz, özellikle de arka fonda gürültü varsa. Televizyonun sesini daha fazla açma ihtiyacı duyabilirsiniz. Kapı zilini, telefonu veya uyarıcı sinyalleri duymayabilirsiniz.
İşitme kaybınız ilerledikçe, sohbetleri duyabilmek için zorlandığınızı ve söylenileni duymaya çalışmak için harcanan efordan yorulduğunuzu fark edebilirsiniz. Bir süre sonra, sosyal konulardan uzaklaştığınızı ve daha önceden keyif aldığınız aktivitelere ilginizi kaybettiğinizi anlarsınız.
Dünya genelinde yaklaşık 500 milyon kişi işitme kaybından muzdariptir. 65 - 74 yaş arası insanların %20'sinde işitme kaybı olmasına karşın, işitme kaybı olan insanların yaş ortalamsı her geçen gün düşmektedir. Genç insanlarda da oluşan işitme kaybının çoğunlukla aşırı gürültüye maruz kalmaktan kaynaklandığı belirlenmiştir. Amerika'da ''Better Hearing Institute''de yapılan araştırmada, 41 - 59 yaş arası insanların 14,6 oranında işitme sorunu olduğu ve 29 - 40 yaş arası insanların da 7,4 oranında hali hazırda işitme kaybının mevcut olduğu bulunmuştur.
USA-NCOA (National Council on Aging), yapılan bir araştırmada şunu açıklamıştır:
Tedavi edilmemiş işitme kaybı olan kişilerde, depresyon, anksiyete, artan paranoya ve sosyal fobi, sinirlilik hali, hayal kırıklığı, içedönüklük ve kişisel eleştiri hisleri artışı rapor edilmiştir.
Ayrıca genel sağlık durumu, sosyal aktivite ve çalışma gücünde azalma da rapor edilmiştir.
Neyse ki, işitme kaybı olan kişilerde bu konularda çok büyük olumlu gelişmeler sağlanabilir. Aynı araştırma, tedavi gören bu tür hastaların (işitme cihazı ve/veya ilaçla) aileleriyle daha iyi iletişim, daha fazla kendine güven, gelişen ruh sağlığı, güven ve özgürlük hislerinde olumlu gelişmeler, genel sağlık ve sosyal aktivitelerde de artış olduğunu rapor edilmiştir.